OMM (Odunpazarı Modern Müze) açılmasının hemen ardından muhteşem mimarisi ile merak uyandıran, modern sanat eserlerinin meraklıları ile buluştuğu Eskişehir’in önemli noktalarından biri haline geldi.
Odunpazarı, Eskişehir’in sevilen gezi lokasyonlarından biri. Geleneksel mimari eserlerinin korunarak restore edildiği Eski Odunpazarı Evleri bölgesi, Eskişehir için zengin bir açık hava müzesi niteliğinde.
1988 yılında Odunpazarı Tarihi ve Kentsel Sit Alanı ilan edilen bölge 2012 yılında da UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınmasıyla ne kadar önemli olduğunu bir kere daha gösteriş oldu. Dar ve dolambaçlı sokaklarında gezerken tarihin kokusunu içinize çekebileceğiniz Eski Odunpazarı Evleri bölgesi aynı zamanda birçok müzeye de ev sahipliği yapmakta.
Atlıhan El Sanatları Müzesi, Eskişehir Odunpazarı Ahşap Sanatları Müzesi, Kurtuluş Müzesi, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Çağdaş Cam Sanatları Müzesi, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi, Odunpazarı Belediyesi Tayfun Talipoğlu Daktilo Müzesi, Anadolu Üniversitesi Cumhuriyet Tarihi Müzesi, Yeşil Efendi Konağı ATATÜRK ile Bir Gün Galerisi, Eskişehir Ticaret ve Sanayi Müzesi, Eti Şehir ve Göç Müzesi gibi birçok müze Eski Odunpazarı Evleri bölgesinde yer alıyor.
OMM yani Odunpazarı Modern Müze ise bu müze listesine en son katılan ancak ihtişamı ile yerini belli eden bir isim oldu. Eskişehir’in sanatla halkı iç içe yaşatan kültürü, OMM’un kurulması ile modern sanatı halka buluşturmayı başardı.
OMM (Odunpazarı Modern Müze) açılmasının hemen ardından muhteşem mimarisi ile merak uyandıran, modern sanat eserlerinin meraklıları ile buluştuğu Eskişehir’in önemli noktalarından biri haline geldi.
Ünü Japonya’nın sınırlarını aşıp dünyaya yayılan Kengo Kuma and Assorciates (KKAA) Mimarlık Ofisi tarafından tasarlanan müze, Kengo Kuma’nın genel bakış açısı olan bina ile bölgenin yapısını iç içe geçirme mantığının bir ürünü olarak ortaya çıkmış diyebiliriz.
Genel olarak ağaç ve ahşap ürünlere tasarımlarında bir hayli yer veren mimar, Odunpazarı bölgesindeki gördüğümüz eski yapıların ahşap özelliklerinden ilham alarak ortaya gerçekten benzeri olmayan bir bina çıkarmış. Bu tasarımın uygulayıcısı da kendisi de bir mimar olan ve Eskişehir’e önemli katkıları ile bilen ünlü iş adamı Erol Tabanca…
Müzenin ortaya çıkma fikri ise Erol Tabanca’nın koleksiyonerliğinden geliyor diyebiliriz. Yıllar içinde Erol Tabanca’nın kendi koleksiyonunda sahip olduğu eserlerin sayısı arttıkça bu eserleri bir müzede toplama fikri gelişiyor ve bu müze fikrini de Eskişehir’de hayata geçirmek istiyor. Müzenin kuruluşunda şehir olarak Eskişehir’i seçmesinin nedenlerini ise şöyle anlatıyor kendisi “Eskişehir, benim hem doğduğum topraklar hem de Anadolu topraklarında çağdaş, medeni ve aydınlık bir kent ve bu modern müze böyle bir kente hem çok yakışacak hem de çok değer görecektir” diyor. Ve bugün görüyoruz ki OMM gerçekten hem Eskişehir halkı hem de yerli yabancı turistler tarafından büyük ilgi ve alaka görüyor.
OMM, lokasyon olarak Odunpazarı’nda yer alıyor. Adını eskiden burada yapılan odun ticaretinden alan Odunpazarı, Japon mimarın genel yaklaşımıyla da bir hayli uyuşuyor. Japon Mimar Kengo Kuma, tasarımında Odunpazarı’nın bu özellikleri ile Japon mimarisini harmanlıyor. Binaya girdiğinizde karşınıza çıkan ve 3 kat boyunca devam edip tavanla bütünleşen atriyum alanının dizaynında ise Osmanlı’nın kubbe mimarisinden ilham alındı. Toplamda 3 kattan oluşan sergide onlarca eser sergilenebiliyor.
Kengo Kuma, genel olarak yapılarda betondan ziyade ahşap ve taş gibi doğal elementlere yer veriyor. Doğa ile mimari arasında bir bağ kuran Odunpazarı Modern Müze, 2019’da kapılarını açtığı günden beri, Eskişehirlilerin ve gezginlerin yeni buluşma noktalarından biri haline geldi. Ayrıca müze, daha açıldığı yıl T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülüne layık görülürken “Avrupa’da Yılın Müzesi Ödülleri 2021” kapsamında Özel Takdir Ödülü’nün de sahibi oldu.
OMM tabii ki sadece yapısal özellikleriyle bu kadar etkilemekle kalmıyor. Müze açıldığından beri içerisinde sergilenen sanat eserleri oldukça önemli sanatçılara ait ve sanata merakı olan olmayan tüm ziyaretçileri anlatımlarıyla derinden etkiliyor. Mekanda ilk dikkatinizi çekecek ögelerden biri ünlü Japon Bambu Ustası Tanabe Chikuunsai IV’ün eseri olan ve tıpkı OMM kadar heybetli bir mekana özel yerleştirme olan bambu eser oluyor.
Açılışından sonra OMM’da ilk olarak Erol Tabanca Koleksiyonundan önemli parçaların seçildiği Vuslat isimli sergiden eserler gördük. 8 Eylül 2019—6 Eylül 2020 tarihleri arasında gösterilen bu serginin küratörü Haldun Dostoğlu idi. Bir yıl boyunca sanatseverlerle buluşan bu sergide herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği, umudun, yaşadığımız toprakların büyüsünün estiği çoksesli bir koleksiyonla tanıştı Eskişehirli ve turist sanatseverler.
Ardından 2020-2021 sezonunda “Günün Sonunda” sergisi ile müzenin kapıları yeniden açıldı.
“Günün Sonunda” bize pandemi ile birlikte daha da derinden yüzleştiğimiz doğa tahribatımızı anlatan, izleyenleri bu zarar üzerine yeniden düşünmeye ve sorgulama davet ediyor.
1 Haziran 2021—7 Kasım 2021 tarihleri arasında gezebileceğiniz bu sergide dünyanın bize binlerce yıldır sınırsız olarak sunduğu kaynakları nasıl düşünmeden savurduğumuzu, bu tahribatlarla doğayı bititrirken aslında nasıl bencilleştiğimizi görebilirsiniz.
Sergide göreceğiniz eserlerin sanatçılarını; Adnan Varınca, Ahmet Doğu İpek, Ali İbrahim Öcal, Ali Kazma, Alper Aydın, Andreas Gursky, Aras Seddigh, Aylin Zaptçıoğlu, Azade Köker, Bashir Borlakov, Burcu Perçin, Burcu Yağcıoğlu, Canan Tolon, Ekin Saçlıoğlu, Elmas Deniz, Emin Altan, Emin Mete Erdoğan, Fırat Engin, Guido Casaretto, Hale Tenger, İnci Eviner, İrem Tok, João Vilhena, Kerem Ozan Bayraktar, Lara Ögel, Marc Quinn, Murat Akagündüz, Mustafa Hulusi, Nazan Azeri, Osman Dinç, Pınar Yoldaş, Seon Ghi Bahk, Sergen Şehitoğlu, Serkan Demir, Stephan Kaluza, TUNCA, Yaşam Şaşmazer şeklinde sıralayabiliriz.
OMM’un Eskişehirliler ve sanatseverler için bu kadar kıymetli olmasındaki en önemli özelliklerinden biri de etkileşimli ve sürekli aktif bir alan olması. Sergide gündüzleri eserleri incelerken akşamları ise bu eserlerin arasında gerçekleştirilen söyleşilere katılabiliyor, etkinliklere dahil olabiliyorsunuz. Ayrıca Serginin Spotyfy kanalında eser sahipleri ile yapılan çeşitli söyleşiler yer alıyor. Bu söyleşiler, eseri izlerken anlatılmak istenenleri ve yaratım sürecini daha iyi anlamanızı sağlıyor. Sergide yetişkinlerin yanında çocuklar için de özel turlar düzenlenebiliyor ve hafta içi hafta sonu düzenlenen atölyelerde onların sergilerle paralel konularda bilinçlenmesi, sanatı sevmeleri sağlanabiliyor.
Odunpazarı Modern Müze – OMM ART Nerededir? Nasıl Gidilir?
OMM’a ulaşımdan bahsetmek gerekirse öncelikle ilk bilmeniz gereken müzenin bünyesinde bir otopark bulunmuyor. Bu sebeple Eski Odunpazarı Evleri civarında herhangi bir yer aracınızı park ederek birkaç dakikada keyifli bir yürüyüşle müzeye varmanız gerekir. Bunun dışında eğer şehre trenle veya otobüsle geldiyseniz OTOGAR hatlı tramvayı kullanarak müzeye kolayca ulaşabilirsiniz.
Müzeye gelirken ziyaret saatlerini ve günlerini önceden incelemeyi ihmal etmeyin çünkü müze pazartesi günleri ve dini bayramların birinci günlerinde kapalı oluyor.
Bir diğer bilgi de yine OMM’u ziyaret etmeden önce güncel sergileri de kontrol etmeyi unutmayın.
Hiç yorum yapılmamış!